MEDYA SMART HABER MERKEZİ
Seramik İle Sanat Terapisi Psikolojik Hastalıkların Tedavisinde Fayda Sağlıyor
Dünya Sağlık Örgütü’nün verilerine göre dünya nüfusunun yüzde 3.8’i depresyon yaşıyor. Bu oran yetişkinlerde yüzde 5’i ve 60 yaş üstü yetişkinlerin yüzde 5,7’sini oluşturuyor. Dünyada yaklaşık 280 milyon kişinin depresyon yaşadığını belirten Dünya Sağlık Örgütü her yıl 700.000’den fazla kişinin intihar nedeniyle öldüğü bilgisini paylaşıyor. Depresif bozukluk (depresyon olarak da bilinir) yaygın bir ruhsal bozukluktur. Üzgün ve sinirli bir ruh hali şeklinde kendini gösteren depresyondan muzdarip kişiler aktivitelerden zevk almama veya ilgi duymama durumunu yaşarlar. Depresyon ve diğer psikolojik rahatsızlıklarda psikolojik terapilerle mücadele edilirken sanat terapisi son yıllarda dünyada popüler hale gelmeye başladı. Ülkemizde gittikçe artan psikolojik sorunlar ve bu sorunları tedavi etme sürecinde sanat terapisinin kullanılması yöntemi gittikçe artıyor.
Ülkemizde seramik terapisiyle bir ilke imza atan Psikolog Dr. Kadriye Demir, Licamica ismini verdiği Sarıyer Tarabya’daki seramik atölyesinde danışanlarına bu yöntemi kullanarak şifa veriyor. Danışanların yoğun ilgisiyle karşılaşan Dr. Kadriye Demir bu terapiyi önce kendisi çalıştığını ve olumlu etkilerini görünce psikolojiyle seramik sanat terapisini birleştirdiğini ifade etti.
Hangi Hastalıkların Tedavisine Fayda Sağlıyor?
Psikolog Dr. Kadriye Demir, seramik terapisiyle özellikle davranış bozukluğu olan, özel gereksinimli çocukların tedavisinde olumlu sonuçlar aldığını söyledi.
Dr. Kadriye Demir, duygu regülasyonu içinde seramik terapisinin çok önemli olduğunu, bu yolla çocuğun içindeki soyut durumları somutlaştırmak istediklerini söyledi.
Öğretmenlik eğitimi aldığını ve bu nedenle çocuklara karşı ayrı bir ilgisi ve sevgisi bulunduğunu anlatan Dr. Kadriye Demir, “Aslında benim çalışma alanım davranış bozukluğu olan çocuklar ve ergenlerle. Özellikle otizm gibi çocuğun kendisini ifade etmede güçlük yaşadığı durumlarda çocukların kile verdiği şekillerle sağlıklı sonuçlara varmak daha kolay oluyor. Yine dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu (Dehb) olan çocuklarla terapilerimizde olumlu sonuçlar elde ediyoruz. Ailelerin farketmediği, gözden kaçırdığı hususları seramikte, sanatta görebiliyoruz. Figürlere, çamura verdiği şekillerde çocuğun ruh halini tanımlayabiliyoruz. Bunun dokunmakla da ilgisi var. Biliyorsunuz dokunmak doğdumuzda bebekken ilk yaptığımız eylemlerden biri. Annemizin memesinden süt emdiğimizi hatırlayın. Dokunma duyusunu çamurla yani doğa ile birleştirerek en savunmasız halimize dönüyoruz. Duygu regülasyonu için de seramik terapisi çok önemli. Bu yolla çocuğun içindeki soyut durumları somutlaştırmak istiyorum” ifadelerini kullandı. Tacize uğrayan çocuğun bile bu durumunu kilde görmenin mümkün olduğunu anlatan Dr. Demir, çamurla bu tür öyküsü olan çocukların travmalarının çözümlenmesine yardımcı olduğunu ifade etti. Psikolog Dr. Kadriye Demir, “Ayrıca bu aile ile iletişim bozuklukları yaşayan çocuklarda, sosyal anksiyete, dikkat problemi olan çocuklarda olumlu geri dönüşler alabiliyoruz. Kil sanat terapisinde kullanılan en özel ve üstün özelliklere sahip bir malzemedir. Bedenimiz de sürece dahildir. Tüm bedeni şimdi ve buraya odaklar. Doğaya ait bir malzeme ile çalışıyoruz. Bizi çocuksulaştıran, oyun oynamaya teşvik eden, cesaret veren, yaratıcılığımızı ortaya koyduğumuz bir malzemedir. Ona yaptığımız her adıma bir cevabı vardır kilin. Kontrol mekanizmamızı güçlendiren bir malzemedir. Öğrenme güçlüğü olan çocuklarımızda da yaptığımız çalışmalarda olumlu sonuç elde edebiliyoruz. Çünkü seramik çalışmalarında tüm bedenimiz sürece dahildir ve vestibüler sistemimizi devreye koymuş oluyoruz. Bilişsel alanı güçlendirecek çalışmalarla fayda sağlayabiliyoruz. Ayrıca çocuklarımızda ilkokul eğitimi süreci içerisinde psikomotor becerilerine destek sağlamak amaçlı çalışmalarımız da olumlu sonuçlar elde ediyoruz” dedi.
Önce Kendisinde Denedi
Dr. Demir, sanat terapisini dışavurumcu terapi olarak kabul edildiğini hatırlatarak psikolojik sorunlarda rahatlatıcı ve tedavi özelliklerini öncelikle kendisinde deneyimlediğini belirtti. Demir “Ben kendimde olumlu sonuçlarını gözlemledim. Bu rahatlatıcı etkiden danışanlarımın da yararlanmasını istedim” diye konuşan Dr. Kadriye Demir, seramik terapisinin kendisinde ortaya çıkardığı olumlu durumu görünce bunu hastalarına uygulamaya karar verdiğini anlattı. Dünyada da benzeri örneklerin olduğunu anlatan Dr. Demir, İstanbul Tarabya’da seramik atölyesi açtı. Seramik atölyesinde özel gereksinimli çocuklara kil yardımıyla şifa dağıtmaya başlayan Dr. Demir, taleplere yetişmekte güçlük çekiyor. Dr. Demir, atölyesinde psikologlara yönelik olarak kurslar düzenlemeyi planladığını da ifade ederek bu yöntemin ülke geneline yayılmasını ve daha çok hastanın çamurun iyileştirici etkisinden yararlanmasını istediğini kaydetti.